minik kaplanlar 3. çeyrek 8. hafta
Bu hafta çember saatlerimizde kitap tanıtımlarımıza ve geçen hafta konumuz olan nasıl bir şehir istiyoruz tartışmalarına devam ettik. Kitap tanıtımlarında özellikle Dila arkadaşımızın getirdiği “asi kızlara uykudan önce hikayeler” kitabı bizler için güzel bir kaynak oldu. Afrika’da ayrımcılığa karşı sivil haklar eylemcisi Miriam Makeba ve ünlü ressam Frida Kahlo’nun hayat hikayelerini okumak bizler için önemliydi. Okuduğumuz metinler üzerinden ayrımcılık konusunda güzel bir tartışma yaşadık. Ayrımcılığa uğrayan birilerini tanıyor musunuz sorusuna bazı arkadaşların daha önce uygarlıkları incelerken öğrendiğimiz Kızılderilileri örnek vermesi güzeldi.
Hayalimdeki şehir nasıl ?
Ali mert : Çikolatadan bir havuz olmalı
Ayda : çok hayvan olmalı içinde. Kedi olsun, tavşan olsun, inek olsun, ayakkabı mağazası olsun, Maçka parkı olsun, bir de Eyfel kulesi olsun.
Emir: Askerler olsun. Kötüler gelince bizi korusun.
Sen güvenli bir şehir istiyorsun o zaman Emir öyle mi?
Emir : evet
Dora : jöleden bir ev isterdim, hem yatarken hem boing boing zıplardım
Deniz: o zaman yersin onu! Şaka şaka
Dora: kedi , köpek, at her hayvanın olduğu bir yer olsun. Sadece yerde sürünenler olmasın.
Eren : içinde bir kale olsun
Deniz: zaten var
Eren: ben kalede yaşayayım isterdim, 5000 katlı bir evim olsaydı.
Rana : Orada tek başına sıkılmaz mıydın ?
Eren: bazen birilerini davet ederim.
Dila: o kadar katı çıkamazsın ki çok zor!
Eren: asansör olacak hem de ışık hızıyla!
Rana : gökyüzü mor olsaydı, deniz evime yakın olsaydı akşam olunca gökyüzü siyah, gündüz mor.
Deniz : benim hayalimdeki şehirde hep su olsaydı, evler suda yüzseydi, evlere yapışık tekneler olsaydı istediğin zaman ayrılsaydı, markete falan tekneyle gidebilirdik. Biraz toprak da olsun ki arkeoloji yapabilsinler.
Ceren : havuzlar olsun ama içi süt dolu olsun hem içebiliriz hem içinde yüzebiliriz. Süt kutusundan bir gökdelen olsun, peynirden koltuklar olsun, uçan arabalar olsun. Bazıları bana çarpınca sinirleniyorum yolda. Sokaklarda çöp görünce de üzülüyorum.
Rana : sokaklarda ben de çöp görmek istemiyorum.
Harflerimizi sonunda bitirdik ve bu yeni sürece bir merhaba demek için “okuma bayramı” gerçekleştirdik. Arkadaşlarımızın aileleriyle birlikte hazırladıkları yemekleri hep beraber yedik, dans ettik, şarkılar söyledik, eğlendik. Bütün arkadaşlarımıza okuma yazmayı öğrendikleri için birer başarı belgesi dağıttık. Dora arkadaşımız evde arkadaşları için kendi hazırladığı hediyeleri sınıfta dağıttı.
Yaman ve Eren arkadaşlarımız evde aileleriyle birlikte yaptıkları kek ve börekleri bizlere dağıttılar ve yapılış sürecini bizlere anlattılar.
Kitap okuma saatimizi bu haftada yaptık
23 Nisan çalışmaları için kurulan okul komitesinde bizleri Ada ve Ali Mert arkadaşlarımız temsil edecekler. bizlere yapılacak çalışmalar hakkında bilgilendirdiler.
Matematik çalışmalarımızda saatler, problemler ve toplama, çıkarma işlemi çalışmalarımıza devam ettik.
Okuma yazma çalışmalarımızda yazma ve hızlı okuma üzerinde durduk.
Her hafta cuma günleri yaptığımız gibi bu hafta da bir arkadaşımızın önerisiyle “Troller” filminin bir kısmını seyrettik. Bir dönem’in oyuncakları olan trol bebekler bu sefer karşımıza kötülüğe karşı direnen yeni bir “şirinler” biçiminde çıkıyor. Mutluluk ve arkadaşlığa dair güzel mesajlar içeren bir animasyon olduğunu söyleyebiliriz.
ve bu haftadan seçmeler ;